- “Bulunduğum yeri hak etmiyorum”
- “Kim olsa başarırdı”
- “Sadece şanslıydım”
- “Bir gün foyam ortaya çıkacak”
Bu düşünceler sık sık aklınızdan geçiyor mu? Cevabınız evetse siz de impostor sendromu yaşıyor olabilirsiniz.
Kişinin kendi başarılarını, yetkinliklerini ve zekasını gerçekte olduğundan daha değersiz görmesi, bunlardan şüphe etmesi ve bir gün foyasının ortaya çıkacağından duyduğu içselleştirilmiş bir korkudur.
Böyle kişiler ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar içlerini “ben bir sahtekarım” hissi kemirir. Bunun başkaları tarafından er ya da geç anlaşılacağına inanırlar. Bu stres ve korku ile kendilerini izole ederler ve önlerine çıkan bazı fırsatları kaçırırlar. Depresif bir hale gelebilirler. Hatta kariyerlerini bırakanlar bile olmaktadır.
Yine bu kişilerin bir kısmı kendilerini başkalarıyla kıyaslarlar ve bu yüzden acı çekerler. Başarılarını şansa ya da kendileri dışında gelişen faktörlere bağlarlar.
Her üç kişiden birinde görülür. Bu sendromu yaşayanların ortak özellikleri ise zeki, çalışkan, iyi eğitim almış, başarılı, takdir gören kişiler olmalarıdır. Mükemmeliyetçilik, yüksek beklentili aileler tarafınden yetiştirilme, düşük özgüven, impostor sendromu için belirleyici faktörlerdir.
Eskiden kadınlarda daha sık görüldüğü düşünülürken bugün hem kadın hem erkeklerde eşit sıklıkta görüldüğü bilinmektedir.
Genel olarak; mükemmelliyetçiliği azaltmak, başarıları hatırlamak, herkesin zaman zaman bunu yaşadığını bilmek ve güvendiğiniz biriyle konuşmak önerilmektedir.
Eğer bu durum size tanıdık geliyorsa ve aşmak istiyorsanız bir uzmandan yardım alabilirsiniz. Bireysel bir yol haritası ile bu sorunun üstesinden gelmek mümkündür.