Zor bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde, ergen çocuklarımızla olan iletişimimiz daha sıkıntılı bir hale gelebilir. Bazı ergenler, önlemler ve tedbirler konusunda direnebilirler. Bazı ergenler ise aşırı korku ve kaygı hissedebilirler. Peki böyle bir süreçte ergen çocuklarımızla olan iletişimizde nelere dikkat edebiliriz:
- Üzgün ve kızgın olmaya hakları olduğunu anlayın. Onların hayatları da biz yetişkinlerinlerinki kadar zor. Kısıtlandıkları ve arkadaşlarından uzak kaldıkları için üzgün, öfkeli ve çaresiz hissedebilirler.
- Rutinlerini koruyun ama odalarında geçirdikleri zamana saygı duyun. Evde daha çok kalmaları ve sosyal medyayı daha çok kullanmaları, odalarında kalış sürelerini uzatabilir.
- Onlara, problem çözücü yetişkinlermiş gibi davranın. Önlem ve tedbirler konusunda onların da önerilerini sorun. Onları gerçekten dinleyin. Fikirlerini önemsediğinizi gösterin.
- Ders için “aşırı” baskı yapmayın. Olağanüstü bir dönem olduğu için normalden biraz daha toleranslı olmak gerekiyor. Kurallarınız olsun ama aşırıya kaçmayın.
- Yaratıcı ve kişiselleştirilmiş bir eğitim sürecini destekleyin. Örneğin kitap okumayan bir ergene “kitap oku” diye baskı yapmak yerine kitap yazmayı denemek isteyip istemeyeceğini sorun. Ergenler bazen bizden çok daha yaratıcıdırlar ve ilginç fikirlere sahiptirler. Kendi eğitimlerini daha zevkli hale getirmeleri için onlarla işbirliği yapın.
- Riskler hakkında soru sorun ama öğüt vermeyin. Önlemler konusunda direniyorsa, “sence bunun riski ne” diye sorun. Size o anda cevap vermeseler ya da ciddiye almamış gibi görünseler bile kafalarında bir fikir oluşmasına katkıda bulunmuş olursunuz.
- Duygularını sorun. Duygularını, düşüncelerini paylaşması konusunda teşvik edin.