İçeriğe geç
Anasayfa » Yazılarım » Şeffaflık Yanılgısı

Şeffaflık Yanılgısı

“Beni nasıl olur da anlamaz!”

Kendinizi böyle derken buluyor musunuz? Hepimizin başına gelmiştir. Bazen öyle durumlar olur ki, karşımızıdakilerin bizim nasıl hissettiğimizi anlamadığını, hatta belki anlamazlıktan geldiğini düşünürüz ve buna öfkeleniriz. 

Biz ise her zaman başkalarının duygularını anlamaya ve onlar için elimizden gelen bir şey varsa yapmaya çalışırız. Biz bu kadar anlayışlı ve özenliyken, başkalarının bize aynı hassasiyeti göstermemesine de güceniriz.

İşte tüm bunların bir nedeni var: “Şeffaflık yanılgısı”. Yani başkalarının bizim zihinsel durumumuzu anlama kabiliyetini gerçekte olduğundan daha fazla zannetme yanılgısı. Burada kendimizi olduğumuzdan daha şeffaf görüyoruz ve başkaları için de şeffaf olduğumuzu varsayıyoruz. O yüzden bizi anlamamalarını garipsiyoruz. Bunun bir diğer boyutu da kendimizin başkalarını anlama yeteneğini abartarak algılamamızdır. Herkesi anladığımızı ve çok iyi çözdüğümüzü düşünmemizdir. Bu iki durum da iletişim kazalarını ve hüsranı peşinden getirir. 

Günlük hayatımızda bu yanılgımızın farkına varıp, duygularımızı ve düşüncelerimizi paylaşmakta daha net olmalıyız. Karşı tarafın bizi mükemmel bir şekilde anlamayacağını kabul etmemiz gerekiyor. Zihin okumaya çalışmak yerine “söylediğin şeyi açıklar mısın” diye sormak ve açıklamaya teşvik etmek bu varsayımlarımızın önüne geçer.